top of page

KALITIMSAL

Yazarın fotoğrafı: Eda YıldızEda Yıldız

Genetik kalıtım, bir organizmanın genetik materyalinin (DNA'sının) nasıl aktarıldığını ve belirli özelliklerin nesilden nesile nasıl geçtiğini açıklayan prensipleri ifade eder. İnsanlarda ve diğer canlılarda gözlemlenen kalıtım türleri şunlardır:


1. Otozomal dominant kalıtım:

· Bu kalıtım türünde, hastalıklı bir genin tek bir kopyası bile etkili olabilir. Eğer bir ebeveynden bu gen alınırsa, o özelliğe veya hastalığa sahip olma olasılığı yüksektir. Her hamilelikte bu genin geçme olasılığı %50'dir.

2. Otozomal resesif kalıtım:

· Resesif genler, sadece iki kopya hastalıklı olduğunda etkili olurlar. Ebeveynler genellikle hastalığın taşıyıcısıdır, yani hastalıklı geni taşırlar ama kendilerinde hastalık belirtileri görülmez. Eğer her iki ebeveyn de aynı hastalıklı geni taşıyorsa, çocuklarında hastalık ortaya çıkabilir.

3. X'e bağlı dominant ve X'e bağlı resesif kalıtım:

· X kromozomu ile ilişkili olan bu kalıtım türleri genellikle cinsiyetle ilişkilidir. X kromozomunda bulunan hastalıklı genlerin nasıl aktarıldığına bağlı olarak belirli hastalıklar veya özellikler X'e bağlı dominant veya resesif olarak aktarılabilir. Erkeklerde sadece bir X kromozomu olduğu için, eğer X kromozomundaki gen hastalıklı ise, bu hastalık belirtileri görülebilir. Kadınlarda ise genellikle iki X kromozomu olduğu için, bir kromozomda hastalıklı gen varsa, diğer normal gen genellikle hastalığın etkilerini dengeleyebilir.

4. Kodominant kalıtım:

· Kodominant genler, birbirine eşit olarak baskın değilse de her ikisi de aynı derecede etkilidir. Örneğin, ABO kan grubu sistemini kontrol eden genler kodominanttır. A, B veya AB kan gruplarını oluştururken, 0 kan grubu resesiftir.

5. Diğer kalıtım türleri:

· Mitokondriyal kalıtım: Mitokondriyal DNA'dan geçen kalıtım türüdür ve anneden çocuklara aktarılır. · Poligenik kalıtım: Birden fazla genin bir özelliğin veya hastalığın belirlenmesinde rol oynadığı durumlarda ortaya çıkar.


Bu kalıtım türleri, genetik hastalıkların nasıl aktarılabileceğini ve belirli özelliklerin nesiller arasında nasıl geçebileceğini açıklar. Genetik danışmanlık ve genetik testler, kalıtım türlerinin anlaşılması ve belirli hastalıkların risk faktörlerinin belirlenmesi için önemli araçlardır.



ŞEKİL 1: X’e bağlı resesif geçiş gösteren hastalık gösterimi

İnsanlarda bir dizi kalıtsal hastalık bulunmaktadır. Bu hastalıklar, genetik materyalin bozulması, mutasyonlar veya genetik faktörler nedeniyle ortaya çıkar. Her hastalığın kendine özgü semptomları ve etkilediği sistemler vardır. İşte insanlarda yaygın olarak görülen bazı kalıtsal hastalıklar:

1. Fenilketonüri (PKU): Fenilketonüri, fenilalanin adı verilen bir amino asit metabolizması bozukluğundan kaynaklanır. Tedavi edilmezse, zihinsel gerilik ve sinir sistemi problemlerine yol açabilir. 2. Sistik Fibrozis: Sistik fibrozis, vücuttaki bezlerin ürettiği salgıların kalınlaşmasına neden olan otozomal resesif bir hastalıktır. Bu durum, akciğerlerde, pankreasta ve diğer organlarda tıkanıklıklara ve enfeksiyonlara yol açabilir. 3. Tay-Sachs Hastalığı: Otozomal resesif bir hastalıktır ve sinir sistemi üzerinde ciddi etkileri vardır. Bu hastalık, bebeklikte başlayan ve ölümcül olan bir nörolojik bozukluktur. 4. Hemofili: X'e bağlı resesif bir hastalıktır ve kan pıhtılaşmasını etkiler. Bu durum, kanın normal şekilde pıhtılaşmasını engeller ve ciddi kanama problemlerine yol açabilir. 5. Duchenne Musküler Distrofi (DMD): Bu X'e bağlı resesif hastalık, kasların güçsüzlüğüne ve fonksiyon kaybına neden olur. Zamanla hastalık ilerler ve çocuklukta belirtiler göstermeye başlar. 6. Marfan Sendromu: Otozomal dominant bir hastalıktır ve bağ dokusunu etkileyen bir bozukluktur. Yüksek boy, uzun uzuvlar, esnek eklemler ve kalp damarlarındaki anormallikler gibi belirtilerle karakterizedir. 7. Huntington Hastalığı: Yine otozomal dominant bir hastalıktır. Sinir sistemi üzerinde etkili olan bu hastalık, ilerleyici hareket bozuklukları, zihinsel bozukluklar ve davranışsal değişikliklerle ilişkilidir.


ŞEKİL 2: Huntington Hastalığı beyin gösterimi


Bunlar yalnızca birkaç örnektir ve kalıtsal hastalıkların birçok çeşidi vardır. Her hastalığın semptomları ve etkilediği sistemler farklılık gösterir. Kalıtsal hastalıkların teşhisi genellikle genetik testler ve klinik değerlendirmelerle yapılır. Çoğu durumda, hastalığın yönetimi ve tedavisi semptomların hafifletilmesi veya kontrol altına alınması üzerine odaklanır. Kalıtsal hastalıkların teşhisi ve tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve kişisel duruma bağlı olarak değişebilir. İşte genellikle kullanılan bazı teşhis ve tedavi yöntemleri:

Teşhis:

1. Genetik Testler: Genetik testler, belirli genetik mutasyonları veya hastalıkları belirlemek için kullanılır. Bu testler, kişinin DNA'sını analiz ederek belirli genetik değişiklikleri tespit edebilir. Kan örneği veya diğer vücut sıvıları bu testler için kullanılabilir. 2. Aile Geçmişi ve Genetik Danışmanlık: Aile geçmişi incelenerek, belirli bir hastalığın genetik geçiş paterni hakkında fikir edinilebilir. Genetik danışmanlık, ailelere genetik risklerini ve taşıdıkları potansiyel genetik hastalıkları anlamalarında yardımcı olabilir. 3. Fiziksel Muayene ve Semptom Değerlendirmesi: Belirli bir genetik hastalığın teşhisi, semptomların değerlendirilmesi ve fiziksel muayene yoluyla yapılabilir.

Tedavi:

1. Semptomları Yönetme: Kalıtsal hastalıkların çoğu için, semptomların yönetimi ve hafifletilmesi odak noktasıdır. Semptomlara yönelik tedaviler, kişiye özel olarak belirlenir. Bu tedaviler semptomların şiddetini azaltmaya veya kontrol altına almaya yöneliktir. 2. Gen Tedavisi: Bazı durumlarda, gen tedavisi denenerek, doğrudan genetik kusurların düzeltilmesi veya değiştirilmesi hedeflenir. Ancak gen tedavisi henüz deneysel aşamada olduğundan, yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemi değildir. 3. Semptomatik Tedaviler: Belirli semptomları hafifletmek veya kontrol altına almak için ilaçlar veya rehabilitasyon gibi semptomatik tedaviler kullanılabilir. 4. Hasta ve Aile Destek Hizmetleri: Kalıtsal hastalıklarla yaşayan kişilere ve ailelerine psikolojik, sosyal ve pratik destek sağlamak önemlidir. Destek grupları, danışmanlık hizmetleri ve özel eğitim kaynakları bu alanda yardımcı olabilir.

Kalıtsal hastalıkların tedavisi, genellikle semptomların yönetimi ve hastalığın ilerlemesinin kontrol altına alınması üzerinde yoğunlaşır. Ancak, her hastalık ve her birey farklı olduğu için, tedavi yöntemleri ve yaklaşımları kişiye özgü olarak belirlenmelidir. Genetik danışmanlık, doğru teşhis ve tedavi planlaması için kritik önem taşır.

 
 
 

Comments


bottom of page