top of page

En Tehlikeli Silah: Kültür Emperyalizmi II

Yazarın fotoğrafı: Ercan YardımErcan Yardım

''Kültürel Kimliğin Alevler İçinde Yanışı''

Tarihlerinde birtakım kültürel veya ideolojik yozlaşma sebebiyle, büyük zararlara uğrayan devletleri incelediğim ‘’En Tehlikeli Silah: Kültür Emperyalizmi’’ adlı serinin II. Bölümünde Sasani ve Ak Hun devletleri arasından bir bakış açısıyla, Sasani (Pers, İran) imparatorluğunun başına neler geldiğini anlatacağım. Bu bölümde anlatacağım şeyler tamamıyla bizim tarihimizle alakalı değildir. Bizim tarihimizle alakalı olan kısım, Sasani Devleti’nin Ak Hun devleti karşısında nasıl aciz bir duruma düştüğüyle alakalı olacaktır.

  1. Sasani Devleti ile Ak Hun Devleti Arasındaki İlişkiler

Sasani devleti ile Ak Hun devleti arasındaki ilk ilişkiler 4.yy’da Sasani-Bizans savaşıdır. Türkler bu savaşta Sasani Devleti’nin tarafını tutmuşlardır.

425 yılında Türkler eski yüeh-chi topraklarını aldılar. Bu bölgede Sasanilerin karşılarına çıkmaları ve bu toprakların zaptı Türkleri önlem almaya zorlamıştır. Sasaniler, Türk hakanına epey bir para teklif ederek Türklerin istilasını ertelemeyi başardı. Bu istek Ak Hun hükümdarının aklına yattı, zaten buradaki amaçta yeni topraklar kazanmak değildi.

Sasaniler bu sırada kagana birçok hediyeler getirdi. Türk hükümdarının bu sıcak tavırlara karşı gardı düştü. Türkler bir şeyin farkına varamadan Sasaniler bir gece baskınıyla saldırdı ve Türkler daha henüz kendini toplama fırsatı bulamadan Ak Hun yabgusu öldürüldü. Hazine ise Sasanilerin eline geçti. Bu başarı ile Sasani İmparatoru V. Behrâm’ın şöhreti iyice artmıştır. Neticede, Türkler ile Sasaniler arasındaki birkaç küçük vuruşmanın ardından, 454 yılında Sasaniler Türkler karşısında yenilgiye uğradı. Sasani İmparatorluğu’nun içerisindeki bu karışıklıklar yetmezmiş gibi Sasani İmparatoru Yezgird’in ölümü üzerine kardeşler arasında taht kavgası çıktı. Bu taht kavgası ise Ak Hun Devleti için muazzam bir fırsat doğurdu çünkü Yezgird’in oğlu Firuz aradığı yardımı Ak Hun Devleti’nde bulacaktı. Bu sayede Ak Hun Devleti’nin Sasani Devleti’nin iç işlerine karışması daha kolay olacaktı. Firuz’un yardımını geri çevirmeyen Ak Hun ordusu, 30 bin kişilik bir orduyla başkente girdi. Firuz’un kardeşi Hürmüz öldürüldü ve 458 yılında Firuz, Sasani tahtına çıktı. Firuz bu yardıma karşılık Türklere Tirmiz ve Vasgirt gibi yerleri verdi. Ama daha sonradan araları tekrardan bozuldu. Firuz, kendisine yapılan yardıma karşılık kızı veya kardeşini ve bir miktar haracı Ak Hun devletine verecekti ama kızı veya kardeşi yerine saraydan başka bir kadını gönderdi. Bu durum daha sonradan ortaya çıktı ve Türk hükümdarı kendisine karşı yapılan bu kalleşliği unutmadı. Türk hükümdarı, Firuz’dan en iyi komutanlarını göndermesini istedi. Gelen komutanlardan birkaçını öldürdü, diğerlerini sakat bırakıp ülkesine gönderdi. Bunun üzerine yeni bir savaş tekrardan patlak verdi.











Görsel 1. Sasani Devleti Görsel 2. Ak Hun Devleti Bayrağı

Bayrağı


2- Kötü Hükümdarın Yanlış Kararları


Firuz’un saldırısına karşılık Türkler klasik Turan taktiği ile savaşı kolay bir şekilde kazandı. Firuz ele geçirilip ona bir şart sunuldu; Eğer ki Türk hükümdarının ayaklarına kapanırsa affedilecekti. (bir hükümdar için oldukça utanç verici bir durumdur). Firuz’un aklına oldukça kurnaz bir fikir geldi ve bu teklifi kabul etti. Bu yapılacak olan yalvarma sabaha karşı yapılırsa kabul edeceğini söyleyen Firuz’unda teklifini kagan kabul etti.( Firuz güneşe tapıyordu. Bu sayede halkına güneşe karşı boyun eğdiğini söyleyecek ve paçayı kurtaracaktı.) Firuz kurtulduktan sonra gücünü toplayarak intikam planları yapmaya başladı. Bir süre sonra tekrardan Türk topraklarına saldırdı. Türkler yine turan taktiğiyle Sasanileri kolaylıkla yendi. Bu sefer Firuz sadece kendisinin ölümüne değil, beraberinde oğullarının da ölümüne sebep oldu.

3-Mazdek İsyanı

Firuz’un 484 yılındaki ölümü üzerine Sasanilerin direnci kırılmış ve Merv yolu üzerindeki Herat Türklerin eline geçmiştir. Bu sıralarda gerçekleşen Mazdek isyanı, Sasani Devleti’ni inanılmaz bir sosyal uçuruma sürüklemiştir. Amcasını yenerek tahta geçen Şah Kavad (veyahut Kubat) Mazdek’e çok inanmış, ama onun tarafından hapse atılmıştır. Kız kardeşinin yardımı sayesinde hapisten kurtulan Şah Kavad, çareyi Türklere sığınarak bulmuştur. Kavad burada bir Türk kızıyla evlenmiştir.

498-499 yıllarında Ak Hun ordusu 30 bin kişiyle Mazdek isyanını bastırdı ve Mazdek taraftarlarını ortadan kaldırdı. Böylece Şah Kavad tahtta oturan kardeşini de aradan çıkardı. Kavad bu iyiliklere karşılık ödediği haraçlar sebebiyle Sasani hazinesi adeta boşaldı.

3.1- Mazdek ve Onun Sapkın Öğretileri

Dini bir sapık olarak görülen Mazdek, aslında zerdüşlük inancına mensuptur. Yeni bir mezhep kurarak ortaya farklı prensipler atmıştır.

Bu prensiplere göre;

Dünya üzerinde haram olan hiçbir kavram yoktur.

Bütün mallar herkesin ortak malıdır.

Kadınlar, erkeklerin ortak malıdır. Kadınlarımızı istediğimiz gibi paylaşabiliriz.

Özel mülkiyet kavramı diye bir şey yoktur. Bütün mülkler birbirimizindir.

Et yenmemelidir vb öğretiler.

Bu gibi sapkın ve saçma öğretiler neticesiyle, kendi nefislerini tatmin etmek amacıyla her türlü sapkın davranışı gösterdiler. Çocuklar kendi babalarını, babalar kendi çocuklarını bilmiyordu. İlk başlarda halk tarafından hoş karşılanan bu durum, daha sonradan sosyal bir infial yarattı. Halk içerisinde Mazdek taraftarları ve diğerleri arasında çatışmalar, iç isyanlar baş gösterdi. Bu gibi kültürel infialler sonucunda Sasani Devleti yıkımın eşiğine gelmiştir.


Görsel 3. Mazdek'in Öldürülmesi (Şehname)


4-Sonuç ve Çıkarımlar

Sasani Devleti, zehirli bir ideoloji sebebiyle başka bir devlete muhtaç olmuş, bu yardım sebebiyle ise neredeyse hazinedeki bütün parasını kaybetmiştir. Belki de Ak Hun Devleti’nin yardımı olmasaydı, Sasani Devleti’nin başına çok daha büyük olaylar gelebilirdi. Mazdek, Şah Kavad’ı ‘Ateşi Konuşturma’’ hilesi ile kandırmıştır. Geçmişte bu tip numaralarla özellikle ateşle ilgili numaralarla halkı kandıran kişi sayısı oldukça fazladır. Bu tip kandırmaların en tipik ve korkunç örneklerinden birisi olan Mazdek İsyanı’nı sizlere elimden geldikçe anlattım. Halk içerisindeki yabancı bir kültürün, ideolojinin, uygulamanın ne gibi bir infialler yarattığını umarım anlamışsınızdır. Kültür denilen kavramın silah haline getirilmesiyle ne kadar güçlü olduğunu sizlere farklı farklı olaylara aktarmaya çalışacağım.

‘’Unutmayın, kültür yok olursa devlette yok olur, millette!’’

Kaynakça

Gömeç,S., Türk Kültürünün Ana Hatları, Berikan Yayınevi, Ankara, 2014 (405-415)

Zerrinkub,A., Sasanilerin Siyasi Tarihi, Önsöz Yayıncılık, 2019

Akyar,N., Mazdek Hareketi Üzerine Bir Araştırma, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi,2021

 
 
 

Comentários


bottom of page